Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kenya- Nairobi Gezi Anıları

Resim
Kenya- Nairobi Gezi Anıları   İstanbul’dan Nairobi’ye uzanan uzun bir iş seyahati… Fakat sadece toplantılar ve müşteri ziyaretleriyle sınırlı kalmayan, fırsat buldukça keşfe çıktığımız, Afrika’nın büyüleyici doğasını ve kültürünü deneyimlediğimiz bir yolculuktu. Kenya, sadece iş için gidilecek bir yer olmaktan çok uzak, aksine her adımda insanı şaşırtan, hayrete düşüren ve zaman zaman da kendini farklı hissettiren bir ülke. Uçağımız Nairobi’ye indiğinde ilk fark ettiğimiz şey, Gece olmasına rağmen havalimanındaki kalabalık ve sıcak hava oldu. Araç ile şehir merkezinde gezerken pencereden gördüğümüz manzara ise bambaşkaydı: Yol kenarında koşan insanlar, toprak yollar, tek odalı prefabrik oteller ve her yerde motosikletlerle yolculuk yapan yerel halk… Nairobi, büyük bir şehir olmasına rağmen trafiği, kuralsızlığı ve kaotik düzeniyle insanı biraz ürkütebiliyor. Ancak zamanla bu keşmekeşin içinde bir ahenk olduğunu fark ediyorsunuz. Sokaklarda yürürken insanların sıcak gülümsemeleri,...

"Tanrım, kollarını açar mısın? Sarılacak kimsem kalmadı, kollarına geliyorum."

Resim
  Tanrım, Kollarını Açar Mısın? Bazı cümleler vardır, okuduğun anda içini sarsar. Sadece kelimeler değildir onlar; bir ruhun, varoluş sancısının, sessiz bir çığlığın yankısıdır. "Tanrım, kollarını açar mısın? Sarılacak kimsem kalmadı, kollarına geliyorum." Bu cümle, bir insanın dünyaya karşı son vedası. Kim bilir hangi gecenin yalnızlığında, hangi sessiz odanın duvarlarına çarpa çarpa yazıldı? Kaç defa silinip yeniden kaleme alındı? Belki de son anda, yazanın bile inanmak istemediği bir cümleydi. Ama yazıldı. Çünkü bazı duygular, taşınamayacak kadar ağırdır. Stefan Zweig, kendi ölümünü seçmeden önce  "Dünya, bizden sonra da sürecek ama benim için artık ışık kalmadı."  demişti. Virginia Woolf, ceplerine taşlar doldurup nehrin sularına bırakmadan önce, kocasına yazdığı son mektupta  "Beni bundan sonra hiçbir şey kurtaramaz."  diye fısıldamıştı. Bazı insanlar hayata tutunacak bir el bulamaz. Ya da buldukları eller, zamanla kaybolur. O yüzden, Tanrı’ya sığınan...

Dünyanın Öbür Ucuna Bir Yolculuk: Sao Paulo ve Rio Macerası

Resim
  Dünyanın Öbür Ucuna Bir Yolculuk: Sao Paulo ve Rio Macerası Yine bir iş gezisi ve bu kez rotamız güney yarımkürenin kalbine, Güney Amerika'nın büyülü dünyasına uzanıyor. Makineler, teknolojiler ve yenilikler arasında dolaşırken, bir yandan da bu şehirlerin sunduğu benzersiz deneyimleri keşfetme fırsatımız olacaktı. Plan basitti: Sao Paulo'daki bir makine fuarına katılıp, hafta sonu Rio de Janeiro'nun tadını çıkarmak. Sao Paulo: Beton Ormanında Kaybolmak mı, Keşfetmek mi? Sao Paulo, dünyanın en büyük metropollerinden biri. Ancak bu devasa şehirde gezme şansımız biraz kısıtlıydı. Birlikte seyahat ettiğimiz kişiler, gece geç saatlere kadar dışarıda kalmamamız konusunda bizi uyardı. Bu yüzden, şehrin enerjisini tam anlamıyla hissedemesek de, görmemiz gereken bazı önemli noktaları keşfetmek için zaman ayırdık. Paulista Caddesi: Sao Paulo'nun Nabzı Paulista Caddesi, Sao Paulo'nun en ünlü ve en hareketli noktalarından biri. Bankalar, ticaret merkezleri, sanat gal...

Sessiz Çığlıklar: İçte Tutulan Gözyaşları

Resim
  Sessiz Çığlıklar: İçte Tutulan Gözyaşları Stefan Zweig,  Korku  adlı eserinde der ki: "İçte tutulan gözyaşları, akıtılanlardan daha acıtıcıdır." İlk bakışta basit bir cümle gibi görünebilir ama aslında iç dünyamızın en derin köşelerine işlenmiş, yankısı uzun süre susmayan bir gerçektir. Ağlamak, bir ruhun yükünü hafifletmesi gibidir. Bazen bir damla gözyaşı, içimizde kopan fırtınaların dışa vurumu olur. Fakat ya ağlamazsak? Ya gözyaşlarımızı içimize akıtırsak? İşte o zaman, ruhumuzda bir yangın başlar. Sessizliğin içinde çığlık çığlığa yanarız ama kimse fark etmez. Bazı acılar vardır ki, kelimelere dökülmez. İnsan bazen anlatmak ister ama boğazına düğümlenir sözcükler. O anlarda, içindeki sızı gözyaşına dönüşüp akmaz da, kalbinin duvarlarına çarpa çarpa derin bir iz bırakır. Ve zamanla, biriken o sessiz gözyaşları ağır bir taş gibi ruhumuzun üstüne oturur. Edip Cansever'in dediği gibi: "Gülümsemek, bir çeşit diş ağrısıdır bende." Belki de en acı gülümsemeler, ...

En Güzel Romantik Şiirler ve Şairleri

Resim
   En Güzel Romantik Şiirler ve Şairleri Bügün Aşk ve Şairlerden bahsetmek istiyorum . Aşk, her zaman bir duygudan fazlasıdır. O, kelimelerle dile getirilmesi zor, ama bir o kadar da evrensel bir deneyimdir. Şiir, aşkı anlatmanın en saf ve etkili yollarından biridir. Bir dizeyle kalbinizin derinliklerine inmeyi, duygularınızı doğru kelimelerle ifade etmeyi başaran şairler, zamansız duyguları yüzyıllar boyunca bize aktarmıştır. Aşkın şiirle buluştuğu bu özel yerde, en güzel romantik şiirleri ve onları yazan ünlü şairleri keşfetmek, aşkın ne kadar zengin bir dil olduğuna tanıklık etmek gibidir. Şairler, tek bir kelimeyle, bir bakışla ya da bir sesle, en derin hisleri en anlaşılır şekilde aktarabilme becerisine sahiptir. Aşkın karmaşıklığını, bazen anlık bir mutluluğu ya da yürekte biriken acıyı en güzel şekilde şiirle anlatırız. Bunun en güzel örneklerinden biri, Rumi’nin  “Aşk bir yangındır, ama seni senin olmana götüren ateştir.”  sözüdür. Rumi, aşkı sadece bir duygu...

Bir Kadın Düşmanı - REŞAT NURİ GÜNTEKİN

Resim
  Bir Kadın Düşmanı -  REŞAT NURİ GÜNTEKİN Bir Kadın Düşmanı: Gerçekten Kim, Neyin Düşmanı? Reşat Nuri Güntekin’in “Bir Kadın Düşmanı”, adından da anlaşılacağı gibi ilk bakışta kadınlara karşı sert bir tavrı olan bir adamın hikâyesini anlatıyor gibi görünse de, aslında çok daha derin bir meseleyi ele alıyor. Toplumun şekillendirdiği önyargılar, hayal kırıklıkları ve insan ruhunun bilinmezleri üzerine dokunaklı bir roman. Başkarakter: Nazmi Bey ve Kadınlara Karşı Tavrı Romanın kahramanı Nazmi Bey, çocukluğunda annesi ve ablasının ikiyüzlü davranışlarına şahit olur. Annesinin, babasına karşı vefasızlığı ve ablasının evlilik konusundaki hesapçı tutumu, onun kadınlara karşı ciddi bir güvensizlik geliştirmesine neden olur. Bu yüzden, yıllar içinde bir kadın düşmanı olarak şekillenir. Ancak roman ilerledikçe görülür ki, aslında düşmanlık ettiği şey kadınlar değil, hayal kırıklıklarıdır. Gözde Gibi Bir Işık: Macide Nazmi Bey’in hayatına giren kadınlardan biri olan Macide,...

Kara Gözlerine Fısıldanan Suskunluk - Şiir

  Kara Gözlerine Fısıldanan Suskunluk Kara gözlerin bir geceyi taşır, Siyah saçların, gölgelerle yarışır. Her adımında titrer sokaklar, Yakınsın, ama bir dağ gibi uzaklar. Dizelerimde sakladım seni, Her harfi sen oldun, her nefesi. Bir yağmur damlası kadar sessizim, Dokunsam dağılan bir yıldız gibiyim. Oturur kaldırımda düşlerim, Korkarım, anla beni, sevmezsin derim. Sen yürürsün yanımdan, yıldızlar dökülür, Bense susarım, kelimeler kördüğüm olur. Kara gözlerin bana hiç bakmaz mı? Siyah saçlarına dokunan rüzgâr, beni taşır mı? Uzakta değilken bu kadar, neden bu kadar uzak, Sen bilmezsin, ben sessizce ağlarım, ah! Bir tebessüm etsen dünya döner, Ama susuyorum işte, yüreğim keder. Belki bir gün, kara gözlerin anlar, Kim bilir, belki de biz oluruz yarınlar. @zeytine.batmayan.catal