Kayıtlar

Nisan, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Kelimelik Zaman ( Kısa Hikaye)

Resim
  "Bir Kelimelik Zaman" Saat 08.13. Okan gözlerini açtığında, tanımadığı bir beyazlığın içinde buldu kendini. Ne bir oda vardı ne de pencere… Sadece sessizlik ve göz kamaştıran bir aydınlık. Zamanın durduğu, her şeyin mümkün olabileceği o arada kalmış yerdeydi sanki. Derin’i son görüşünün üzerinden yirmi iki yıl geçmişti. Ama zihninde, ne saçlarının rüzgârdaki savruluşu, ne de ona son kez baktığı anın burukluğu bir gün bile eksilmemişti. Gözlerinin kenarına düşen bir bakış, çaldığı kasetler, okuldan kaçıp gittikleri sahil, kamp ateşinde edilen sessiz dualar… Ve o yaz sonu, bavul sesleriyle vedalaşan bir sonbahar... Bir bilim müzesinde tesadüfen karşılaştığı o deney bölümü, başta sıradan görünmüştü. Ama “ Zamanla konuşmak ister misin? ” yazılı tabelayı görünce, içindeki o eski kırık yeniden sızlamaya başlamıştı. Rehber bunun sadece bir simülasyon olduğunu söylemişti. Ama sistem Okan'ı tanımış, “ hazır ” demişti. Ve teklif: "Geçmişe yalnızca bir günlüğüne döne...

Deprem – Sarsan Sadece Yeryüzü Değildir

Resim
Deprem – Sarsan Sadece Yeryüzü Değildir Deprem… Bir doğa olayı gibi başlar, ama sonuçları çoğu zaman sadece toprağı değil, içimizdeki güven duygusunu da yerle bir eder. Gece derin bir sessizlikte, sokak lambalarının bile titrediği anlarda olur çoğu zaman. Uykunun tam ortasında, bir çığlık gibi girer hayatına. Enkazdan önce hissettiklerimiz çöker yüreğimize. Deprem, bazen birkaç saniyede anlatır insana hayatın kırılganlığını… Depremler bize neyin gerçekten önemli olduğunu gösterir. O anlarda para, iş, kariyer… hiçbirinin anlamı kalmaz. Elin elimde mi? Ailen yanında mı? Sevdiğin iyi mi? İşte tek önemli olan bu sorular kalır geriye. Her deprem bir hatırlatmadır. Hazırlıklı olmanın, dayanışmanın, sevgiyi vakitlice göstermenin… Çünkü hiçbir şey, “biraz daha geç kalsaydım” pişmanlığı kadar ağır değildir. Bir deprem, fiziksel sınırları değil, kalplerin ne kadar bağlı olduğunu da test eder. Ve belki de her sarsıntıdan sonra, en önemli şeyin bir yere sığınmak değil, birine sarılma...

Blue Jean: Thatcher Döneminde Kimlik ve Cesaret Üzerine Dokunaklı Bir Drama

Resim
  Blue Jean: Thatcher Döneminde Kimlik ve Cesaret Üzerine Dokunaklı Bir Drama 1988 İngiltere’sinde, Margaret Thatcher hükümetinin tartışmalı Section 28 yasasının gölgesinde geçen bir drama. Rosy McEwen’in başrolde parladığı film, bir beden eğitimi öğretmeni olan Jean’in cinsel kimliğini saklama mücadelesini ve bu süreçte karşılaştığı ahlaki ikilemleri konu alıyor Filmi izledikten sonra yaptığım internet araştırmalarında gördüğüm kadarıyla 1988’de, Section 28 yasası, eşcinselliğin “tanıtımını” yasaklayarak öğretmenlerin ve kamu çalışanlarının cinsel yönelimlerini açıkça yaşamalarını imkânsız hale getiriyor. Jean, iş yerinde kimliğini gizlerken, özel hayatında sevgilisi Viv ve arkadaşlarıyla bir gay barda özgürce vakit geçiriyor. Ancak yeni bir öğrenci, Lois, Jean’in bu çifte hayatını tehdit eden bir dizi olayı tetikliyor. Jean, hem kendi kimliğini korumaya çalışırken hem de Lois’in yaşadığı zorbalık karşısında doğru olanı yapmak için mücadele ediyor.   Jean’in iç çatışm...

Flow: Doğanın Sesiyle Anlatılan Bir Dostluk Masalı

Resim
  Flow: Doğanın Sesiyle Anlatılan Bir Dostluk Masalı Letonya yapımı animasyon Flow (2024), Gints Zilbalodis’in yönettiği, diyalogsuz bir görsel şaheser. Altın Küre ve Oscar’da En İyi Animasyon Filmi ödüllerini kazanan bu film, bir kedinin liderliğinde farklı hayvanların sel felaketi sonrası hayatta kalma çabasını anlatıyor. Flow, bir ormanda yalnız yaşayan siyah bir kedinin etrafında dönüyor. Bir sel felaketi, kediyi ve diğer hayvanları—bir köpek, bir kapibara, bir lemur ve bir sekreter kuşu—bir teknede bir araya getiriyor. Bu farklı türler, doğanın zorlu koşullarında hayatta kalmak için iş birliği yapıyor. Film, diyalogsuz anlatımıyla duyguları ve ilişkileri görsellerle ifade ediyor, böylece her yaştan izleyiciye hitap ediyor.   Filmi izlerken en sevdiğim yanlarından birisi Kelimeler olmadan bu kadar çok duyguyu aktarabilmesi, Hayvanların hareketleri ve doğanın sesleri, hikâyeyi evrensel kılıyor,deniyor. Sel sularının dalgalanması, ormanın ışıkları ve hayvanların detayl...

It Ends with Us

Resim
  It Ends with Us Colleen Hoover’ın romanından uyarlanmış bir film   It Ends with Us (2024), Justin Baldoni’nin hem yönetmen koltuğunda oturduğu hem de başrolü üstlendiği bir drama. Blake Lively’nin canlandırdığı Lily Bloom’un hikâyesini anlatan film, aşk, travma ve özellikle kadına yönelik şiddetin karmaşık ve gerçekçi bir portresini sunuyor. It Ends with Us, Lily Bloom’un Boston’da yeni bir başlangıç yapma çabasını konu alıyor. Çocukluğunda aile içi şiddete tanık olan Lily, kendi çiçek dükkânını açarak hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu süreçte, bir beyin cerrahı olan Ryle Kincaid (Justin Baldoni) ile tanışıyor. İkili arasında hızla gelişen romantik ilişki, izleyiciyi ilk anda bir aşk hikâyesine sürüklüyor. Ancak Ryle’ın zamanla ortaya çıkan kontrol edici ve agresif davranışları, Lily’nin geçmiş travmalarını yeniden yüzeye çıkarıyor. Hikâyeye bir de Lily’nin ilk aşkı Atlas Corrigan’ın (Brandon Sklenar) geri dönmesi eklenince, Lily kendini duygusal bir çıkmazda bu...