Kayıtlar

Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İnsan Ne ile Yaşar - Lev Tolstoy

Resim
  İnsan Ne ile Yaşar - Lev Tolstoy Lev Tolstoy’un “İnsan Ne ile Yaşar?” adlı eseri, insan doğasını, merhameti ve sevgiyi merkeze alan derin bir ahlaki ve felsefi hikâyedir. Tolstoy’un kaleminden dökülen bu eser, hayatın anlamını, insanın varoluşunu ve gerçek mutluluğu nerede bulabileceğini sorgulayan bir başyapıt niteliğindedir.   Ölümün Eşiğinden Hayata Bir Bakış Hikâye, yoksul bir ayakkabıcı olan Simon ve onun evine sığınan gizemli bir adam, Mihail etrafında şekillenir. Simon, Mihail’i sokakta çıplak ve perişan halde bulur ve ona yardım eder. Mihail ise aslında bir melektir ve Tanrı tarafından dünyaya gönderilmiştir. Ona öğretilmesi gereken üç büyük gerçeği öğrenmeden cennete geri dönemeyecektir.   Bu üç büyük gerçek şunlardır: İnsan içinde ne barındırır? İnsana ne verilmemiştir? İnsan ne ile yaşar? Mihail, dünyada geçirdiği süre boyunca bu soruların yanıtlarını bulur ve sonunda sevginin, merhametin ve paylaşmanın insanın varlığını anlamlandıran tek şey ...

Bir İdam Mahkumunun Son Günü - Viktor Hugo

Resim
  BİR İDAM MAHKUMUNUN SON GÜNÜ – VICTOR HUGO “İdam mahkumu! Ne korkunç bir şey! Asla silinmeyen, damgalanmış bir isim. Bir insanın üzerine vurulmuş ölüm mühürü.”   Victor Hugo, adalet, vicdan ve insanlık kavramlarını en sarsıcı şekilde ele alan eserlerinden biri olan Bir İdam Mahkumunun Son Günü adlı romanında, bir adamın son günlerini anlatırken okuru derin bir ahlaki ve felsefi sorgulamaya sürükler. İdam cezasına karşı yazılmış en etkileyici eserlerden biri olarak kabul edilir. Adını bile bilmediğimiz bir mahkum, Fransız Devrimi sonrası idama mahkum edilir. Mahkumun işlediği suç, kim olduğu ya da geçmişi hakkında neredeyse hiçbir şey bilmeyiz. Ama onun en büyük trajedisine şahit oluruz: Öleceğini bilerek yaşamak.   Roman, idamına birkaç gün kala bir adamın korkularını, çaresizliğini, umut kırıntılarını ve adalet sistemine karşı öfkesini anlatır. Başkahraman, “Ne zaman öleceğini bilen biri, o zamana kadar nasıl yaşar?” sorusuyla yüzleşir.   Victor Hu...

Bratislava’nın Büyüsü

Resim
 1-2-3 Kasım 2024 tarihlerinde kısa bir hafta sonu kaçamağı yaparak kendimi bu büyülü Orta Avrupa şehrinde buldum. Airbnb’den tuttuğumuz ev, şehrin tam kalbinde, St. Martin Katedrali’nin hemen karşısındaydı. Şehri keşfetmek için harika bir başlangıç noktası! Sabahları pencereden baktığımda tarihin içine düşmüş gibi hissediyordum. Burada olmak, zamanda yolculuk yapmak gibiydi. Şehrin Kalbinde Zamanda Yolculuk İlk durağımız Eski Şehir Merkezi, yani Stare Mesto oldu. Avrupa’nın en iyi korunmuş tarihi şehir merkezlerinden biri olan bu bölgede her sokak bir başka hikâyeyi anlatıyor. Ama burada en çok ilgimi çeken şey heykeller oldu. Bratislava, bu konuda oldukça yaratıcı! Şehrin dört bir yanında rastladığım heykeller, burayı sıradan bir turistik yer olmaktan çıkarıp adeta bir açık hava müzesine dönüştürüyordu. ·         Man at Work: Cumil Heykeli Sokakta yürürken aniden önünüze çıkacak bir heykel: Rögar kapağından kafasını çıkaran, gülümseyen...