Uzak Bir Şehrin Sonbaharında...

 Uzak Bir Şehrin Sonbaharında...

Bazı insanlar kalbine yaklaştıkça senden uzaklaşır. Ne kadar samimi olsan, ne kadar hislerini belli etsen de, mesafeler hep artar. Belki korkudan, belki geçmişin yaralarından, belki de sadece hissetmekten çekindikleri için… Ama ne fark eder? Sonuçta, senin içinde bir yerlerde, onunla yan yana yaşlanma umudu hep kalır.

Ona ne kadar yaklaşırsam, o kadar uzağa gidiyor gibi… Belki de ben yanlış yoldayım. Belki de sevmek, dokunabilmek değil; aynı gökyüzüne bakabilmek sadece. Cemal Süreya’nın dediği gibi:
"Öyle bir sevdim ki seni, anlatmaya kelime bulamıyorum. / Suskunluğuma sığınırken içimde fırtınalar kopuyor."

Bazen düşünüyorum… Belki bir gece, aynı yıldıza bakar ağlarız. O kendi uzaklığında, ben kendi çaresizliğimde… Belki bir gün, uzak bir şehrin sonbaharında yaşlanırız. O benden habersiz, ben ona sessiz… Ama yine de aynı rüzgâr eser üstümüzden, aynı sararan yaprakların sesini duyarız.

Belki de aşk budur: Bazen hiç olmamak, bazen hiç yaşanmamak ama hep hissedilmek…
Ve belki de en ağır yük, dokunamadığın bir sevgiyi yüreğinde taşımaktır.

@zeytine.batmayan.catal



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aralık ve Yağmurlar ...

Yıldızların Arasında Bir Kalp

Karın Büyüsü: Edebiyattan Geleneklere, Psikolojiden Ev Hâline Kadar