Yuval Noah Harari - Sapiens
Yuval Noah Harari - Sapiens
Sapiens:
Hayvanlardan Tanrılara İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi
İnsanlık nasıl bu
noktaya geldi? Bir zamanlar Afrika'nın sıradan bir hayvanı olan Homo sapiens,
bugün dünyayı yöneten tek tür haline nasıl geldi? Tarım, para, din,
imparatorluklar ve bilim sayesinde mi? Yoksa bunların arkasında çok daha büyük
bir hikâye mi var?
1. Bilişsel
Devrim: Sapiens’i Diğerlerinden Farklı Kılan Ne?
Yaklaşık 70.000
yıl önce, insan türleri arasında Homo sapiens yalnızca biri olarak varlığını
sürdürüyordu. Ancak bir şey değişti: Bilişsel Devrim.
Büyük Gruplarda
İşbirliği: Neandertaller gibi diğer türler, en fazla 150 kişilik topluluklarla
hareket ederken, Sapiens binlerce insanın bir arada organize olmasını sağlayan
ortak hayaller kurdu.
Rekabet ve Yok
Oluş: Homo sapiens, diğer insan türleriyle karşılaşınca, onları geride bıraktı
ya da yok etti. Harari, Neandertallerin yok olmasını, Sapiens’in daha güçlü
olmasına değil, daha iyi hikâyeler anlatmasına ve organize olmasına bağlıyor.
Bilişsel Devrim
sayesinde, Sapiens dünyayı adım adım ele geçirmeye başladı.
2. Tarım Devrimi
Yaklaşık 12.000
yıl önce, insanlar göçebe avcı-toplayıcı yaşamdan tarıma geçti. Ancak Harari’ye
göre bu, her zaman anlatıldığı gibi büyük bir "ilerleme" değildi.
Buğdayın Zaferi:
Harari, "İnsanlar buğdayı evcilleştirmedi, buğday insanları
evcilleştirdi." diyerek tarımın aslında bir tür kölelik yarattığını
savunuyor.
Hiyerarşilerin
Ortaya Çıkışı: Tarımla birlikte özel mülkiyet, sınıflar, krallar ve savaşlar
doğdu. İnsanlar eşit topluluklardan, baskıcı sistemlere geçiş yaptı.
Harari’ye göre,
Tarım Devrimi bireysel mutluluğu artırmadı, ancak insan nüfusunun hızla
çoğalmasını sağladı.
3.
İmparatorluklar, Para ve Din: İnsanları Bir Arada Tutan Üç Güç
Harari’ye göre,
milyonlarca insanın bir arada yaşamasını sağlayan üç temel araç vardır: Para,
Din ve İmparatorluklar.
İnsanlar,
birbirini tanımasa bile paraya güvenerek alışveriş yapabilir.
Altın, gümüş ve
kağıt paranın zamanla "evrensel dil" haline gelmesi, küreselleşmeyi
başlattı.
Harari, dinin
insanları bir arada tutan en büyük hikâyelerden biri olduğunu söylüyor.
Mitler, tanrılar
ve ahlaki kurallar, büyük toplulukları yöneten sistemler haline geldi.
Tek tanrılı
dinler (Hristiyanlık, İslam gibi) doğarak imparatorlukların güçlenmesini
sağladı.
İmparatorluklar:
Kültürleri ve İdeolojileri Birleştiren Güçler
Ancak Harari’ye
göre, hiçbir imparatorluk tamamen yok olmadı, çünkü fikirleri ve sistemleri
modern dünyada yaşamaya devam etti.
4. Bilimsel
Devrim: Bilgi Güçtür
Son 500 yıl,
insanlık tarihindeki en büyük dönüşümlerden birini getirdi: Bilimsel Devrim.
Bilim ve Keşif:
İnsanlar artık "her şeyi biliyoruz" demek yerine, "Bilmiyoruz
ama araştıracağız" dediler.
Sanayi Devrimi:
Bilim ve sermaye birleşerek, makinalar, sanayi ve modern ekonomiyi yarattı.
Küreselleşme:
Bilim sayesinde dünya birbirine bağlandı.
Harari’ye göre,
Bilimsel Devrim’in ardındaki en büyük itici güç, para ve imparatorlukların
ihtiyaçlarıydı. Keşifler, bilimsel gelişmeler ve teknolojiler, genellikle
ekonomik kazanç sağlamak veya savaşlarda üstünlük kurmak için yapıldı.
Yorumlar
Yorum Gönder