R. J. Palacio’nun Mucize (Wonder) Eseri

 R. J. Palacio’nun Mucize (Wonder) Eseri

Mucize: Kalpleri Isıtan Bir Farklılık Hikayesi

Bazı kitaplar vardır, sadece okumazsınız; hissedersiniz, düşünürsünüz ve sonunda değişirsiniz. R. J. Palacio’nun Mucize (Wonder) adlı eseri tam da böyle bir kitap. İnsanın kalbine dokunan bu roman, sadece fiziksel farklılıkları olan bir çocuğun hikâyesi değil; kabul, empati ve insan olmanın ne anlama geldiğini sorgulatan bir yaşam dersi niteliğinde.

Kitabın kahramanı August “Auggie” Pullman, yüzünde genetik bir sendrom (Treacher Collins Sendromu) nedeniyle deformasyonlarla doğmuş küçük bir çocuktur. Bugüne kadar ailesi onu dış dünyanın acımasızlığına karşı koruyarak büyütmüş. Ancak artık gerçek dünyayla yüzleşme zamanı gelmiştir. Auggie beşinci sınıfa başlayacak ve ilk kez yaşıtlarının arasında bir okula gidecektir.

Auggie’nin dünyasına adım attığımızda, onun sadece yüzü farklı olduğu için değil, aynı zamanda çok zeki, esprili ve harika bir çocuk olduğu için de etkileniyoruz. Ama toplum, görünüşün ötesine geçmeyi her zaman başaramaz. Auggie’nin okulda karşılaştığı bakışlar, fısıltılar, zalimce şakalar ve dışlanma hissi, okuyucu olarak içimizi burkuyor. Çünkü bu sadece bir kurgu değildir; hepimizin hayatında az ya da çok karşılaştığımız bir gerçektir.

Palacio’nun en büyük başarısı, hikâyeyi sadece Auggie’nin gözünden anlatmamak. Kitap, farklı karakterlerin bakış açılarıyla ilerliyor: Auggie’nin ablası Via, onun en iyi arkadaşı Jack, okulda ona zorbalık yapan Julian ve diğerleri…

Bu anlatım tarzı, empatiyi derinleştiriyor. Çünkü bir insanın hikâyesi hiçbir zaman sadece kendisine ait değildir. Via, Auggie’nin hayatındaki en büyük destekçilerden biri olmasına rağmen, bazen ailesinin sadece kardeşine odaklanmasından dolayı içten içe üzülmekte. Jack, Auggie ile gerçekten arkadaş olmak istiyor, ama toplumun baskısından korkuyor. Julian ise sadece bir zorba gibi görünse de, aslında onun da kendi iç mücadeleleri var.

Gerçek Güzellik Görünmez

Kitap boyunca Auggie’nin en büyük dileği, insanların onu gördüğünde ilk olarak yüzüne değil, kişiliğine odaklanmalarıdır. O sadece sıradan bir çocuk olmak ister: Arkadaşlarıyla gülmek, derslerde başarılı olmak, hayaller kurmak...

 

Bu noktada, kitabın en unutulmaz repliklerinden biri gelir:

“Herkes kendi savaşını veriyor. O yüzden her zaman nazik olun.”

 

Bu söz, kitabın temel mesajını özetliyor. Hepimizin yaşadığı mücadeleler vardır ve bazen en küçük bir kibarlık bile bir mucize yaratabilir. Palacio, dış görünüşün aslında bir insanın kim olduğunu belirlemediğini ve asıl güzelliğin içeriden geldiğini gözler önüne seriyor.

 

Mucize, sadece farklılıkları kabul etme üzerine bir hikâye değil, aynı zamanda toplumun nasıl bir aynası olduğunu da gösteriyor. Özellikle okullarda yaşanan zorbalık, pek çok çocuğun hayatını derinden etkileyen bir gerçek.

Auggie’nin yaşadığı dışlanma, yalnızlık ve insanların korkulu bakışları, aslında hepimizin farkında olması gereken bir konu. Çünkü zorbalık, sadece fiziksel şiddet değildir. Bazen bir bakış, bazen bir kelime bile bir çocuğun kendisini değersiz hissetmesine neden olabiliyor.

Ama kitap aynı zamanda umudu da içinde barındırıyor. Auggie’nin zamanla kabul edilmesi, gerçek dostluklar kurması ve çevresindeki insanların değişimini görmek, okuyucuya şunu hissettiriyor: Nazik olmak, dünyayı değiştirebilir.

Kitabın adı Mucize çünkü Auggie’nin varlığı ve yaşadıkları, aslında herkesin hayatına bir ışık gibi dokunuyor. Ama mucizeler sadece büyük olaylarda değil, günlük hayatın içinde de saklıdır:

 

Bir çocuğun bir diğerine gülümsemesi,

Birinin yanında oturup yalnız hissetmesini engellemek,

Önyargıları bir kenara bırakıp bir insanı gerçekten tanımaya çalışmak…

Bunların her biri, dünyayı daha güzel bir yer haline getiren küçük mucizelerdir.

 

Mucize, sadece bir çocuğun yüzündeki farklılığı değil, toplumun ona nasıl tepki verdiğini ve bu tepkilerin ne kadar değiştirilebileceğini gösteren güzel bir eser. Palacio, Auggie’nin hikâyesiyle hepimize şu soruyu soruyor: Dış görünüşün ötesine bakmayı ne zaman öğreneceğiz?

 Auggie, dünyada yalnız değil. Onun gibi milyonlarca insan, sadece görünüşleri nedeniyle yargılanıyor, dışlanıyor ve anlaşılmayı bekliyor. Ama bu kitap bize gösteriyor ki, küçük bir nezaket bile dünyayı daha yaşanabilir bir yer yapabilir.

 Ve belki de Auggie’nin en büyük başarısı, bizim de bir mucize yaratabileceğimizi hatırlatmasıdır.

@zeytine.batmayan.catal



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aralık ve Yağmurlar ...

Yıldızların Arasında Bir Kalp

Karın Büyüsü: Edebiyattan Geleneklere, Psikolojiden Ev Hâline Kadar