Orta Avrupa’da Bir Yolculuk: Macaristan’dan Almanya’ya Uzanan Bir Serüven

Orta Avrupa’da Bir Yolculuk: Macaristan’dan Almanya’ya Uzanan Bir Serüven Güneşin ilk ışıkları, Yeni şehirler, yeni insanlar ve keşfedilecek onlarca hikâye vardı. Budapeşte Varışımızla birlikte kendimizi, Tuna Nehri’nin ikiye böldüğü masalsı bir şehrin içinde bulduk. İlk günümüzü şehri tanımaya ayırdık. Buda Kalesi’nin tarihi duvarlarından şehri izlerken, zamanın nasıl aktığını anlamıyorsunuz. Zincir Köprüsü’nden geçerken, köprü ayaklarına dokunarak eski zaman yolcularının izlerini takip ettik. Geceleri başka bir ruh kazanıyordu Budapeşte. Ruin barlar! Yıkık dökük binaların içinde sanat ve müziğin buluştuğu bu mekanlar, Budapeşte’nin alternatif ruhunu keşfetmemize olanak sağladı.Bu bölgede adım başı uyuşturucu satıcıları ve hayat kadınları sizi çağırıyor. Dikkat ! Ama her güzel şey gibi Budapeşte macerası da sona erdi ve trenle Viyana’ya doğru yola koyulduk. Viyana Viyana, tam anlamıyla bir sanat galerisiydi. Sokaklarında yürürken Mozart’ın notalarını, Gus...